kancalı kalorifer böceği diye bir olgu var. adı tam olarak böyle olmayabilir ama ünü biraz darwin'in gölgesinde kalan bir zoolog olan teyzem tarafından telefonda yapılan bir teşhisle insectus radiatorius familyasından kancalılar sınıfına dahil bir böcek olduğunu anladık. tabii böcekle yüzleşen ben olduğum için teyzem telefonda son derece cool bir şekilde "zararı yok onların ya boşver yaşasın... hamamböceklerini yiyor onlar" demişti fakat yaklaşık 3-4 cm antenleri ve arka tarafından çıkan, mahlûkata mikro bir akrep görüntüsü veren kancasıyla pek de sakin karşılanacak bir şey değildi kendisi. üstelik tanrı sistemi öyle sadistçe kurmuştu ki bu böceklerin hamamböceklerini öldürüyor olması "ulan evde beslesek mi bi tane" diye kendi kendime sormama bile neden oldu. kendisiyle ilk karşılaşmamız klavyeyi dizimin üstüne almak maksadıyla kaldırdığımda olmuştu. klavyenin altından çıkmış, 2-3 saniye gözgöze gelmiştik. veya gözantene... kendileri 2-3 gün pek ortalıkta görünmemiştiler sağolsunlar. derken dün gece aklıma geldi kendileri... google images'a girdim ve kancalı kalorifer böceği diye arattım. firefox sayfayı açmaya ıkınırken bir baktım monitörün yan tarafından tırmanmaya kasıyor bizimki... oğlum aramızda duygusal bir bağ mı oluştu lan? yoksa tanrı benimle dalga mı geçiyor? allahtan boeing 747 diye aratmamışım zira camdan içeri bir tane girebilirmiş. işin kötüsü de monitörüme tırmanıyor lan! ben o monitöre yarım milyar para bayıldım! ağzının tadını da biliyor pezevenk... led aydınlatmalı hd monitörden aşağısı kurtarmıyor ibnetoru. ne bileyim hoparlöre tırman, bilgisayara tırman, klavye veya mouse'a da tırmanma mesela ama cama tırman, atla aşağı... tabii aramızda böyle bir duygusal bağ oluştuğunu görünce dedim fazla kıpraşma hemen bir gazete alıp geliyorum. evin taaa öbür ucuna gazete almaya gittim ve geldiğimde hala orada duruyordu. bir an düşündüm belki de bu böceğin canı sıkılıyordu ve antenleri vasıtasıyla "abi bir film aç da seyredek la ama şöyle komik bişeyler olsun" falan demek istiyordu veya işyerinde anten uzunluğuna karışan pezevenk patronunu ezdirecek bir insan arıyordu. belki de 2-3 gün önce dilini içe kıvırıp dişleriyle bastırarak "görecen sen oğlum! homo erectus tanıdıklarım var" demişti ve patron da ağzında yarım milimetrelik puro tütünüyle canhıraş bir kahkaha patlatmıştı. belki de bu olaylar tam da 1 mayıs günü yaşanmış, olay 15 günde bana kadar anca cereyan etmişti. hatta belki böcek biyoloji bölümünde doktora tezi için, en az fareler kadar zeki canlılar olduğuna inandıkları bir insanı yakından incelemeyi de içeren projesini hayata geçiriyordu.
tabii böcek milletine bu kadar empati de fazlaydı... ben de getirdiğim gazeteyi böceğe böceğe iteledim ama hayvan öyle bok bir şey ki başta binmedi gazetenin üstüne... ben de küçük bir kartonla arkasından da ittirdim ve camdan dışarı özgürlüğüne bırakmak zorunda kaldım. peki korku şöleni burda bitiyor muydu? tabii ki hayır. ertesi gün, yani şu satırları yazdığım sıralar işyerinden kalorifer böceğini aratayım dedim. sonucunda ulaştığım
http://www.atlas-muhendislik.com/?p=atlas_bocek_ilaclama_zararlilar adresinde adamların resmen zihinsel manipulasyonla ürün sattıklarını fark ettim. şu yazıya bir bakın:
Kalorifer böcekleri hemen hemen dünyanın her yerine yayılmıştır. Çok soğuk kutup bölgeleri hariç bir çok yerde çok çeşitli Kalorifer böceği türleri yaşamaktadır. Özellikle de evlerimizde yaygın bir şekilde yaşayan Kalorifer böcekleri sağlığımızı olumsuz etkilemektedir.Yağmurlu havalarda foseptiklerin iyice tıkanması sonucu Kalorifer böcekleri lavabolarımızdan, küvetlerimizden ve tuvaletlerimizden çıkarak evlerimize girerler. Kalorifer böceklerinin yaşam alanları pis yerler olduğu için de vücutlarında bir çok hastalık mikrobunu taşırlar. Kalorifer böceği bulaşıcı hastalık vektörlerinin en başında gelenlerindendir.Kalorifer böceği karanlık ve nemli ortamları sever. Genellikle geceleri ortaya çıkar. Mesela evinizde hiç Kalorifer böceği görmemenize rağmen gecenin bir yarısı yatağınızdan kalkıp da ışıkları açtığınızda bu böcekleri görebilirsiniz. Özellikle de banyo ve mutfaklarınızda.
az ağır ol bakalım şampiyon! neyin mücadelesi bu böyle lan? bu tanımları böceğin kendisi görse oturup ağlar, ne yanlışımızı gördünüz diye isyan eder böyle bir yazıya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder