sade tasarımıyla gözü en az yoran, boktan içeriğiyle beyni hiç yormayan blog ödülü - 2009

9 Mayıs 2010 Pazar

Fakirin F'si

yıllardır hep f klavyelerin neden f ile başladığını düşünüp durmuştum. manyağın teki harfleri ne maksada hizmet ettiği belli olmayan bir biçimde qwerty - asdfgh - zxcvb şeklinde dizerek belki de msn'de atılabilecek 3 farklı türde kahkahayı tanımlamak suretiyle saçma sapan bir eyleme imza atmıştı fakat f klavyenin mantığı neydi? işte bunun üzerine pek kafa yormayan bendenize açıklama adeta bir vahiy gibi geldi geçtiğimiz günlerde... hem de bir vatan bilgisayar çalışanından.

olay tam olarak şöyle cereyan etti:

3 yıldır kullandığım usb klavye artık hepten isyan lock ışığını yakmış, kablosu Ç-L-P-0-9-F10 fay hattını takip edecek şekilde klavyeye dolanmadıkça çalışmaz olmuştu. yine de bu haliyle de çılgınlar gibi (olmasa da) kullanılabilen bu a4tech marka, "laser inscribed key"lere sahip üstün tayvan teknolojisinin ürünü klavye, teyzemin "bu bizim yeğen de amma dağınık. kablo klavyenin çevresine dolanmış ama onu düzeltmeyi akıl etmemiş" diyerek kabloyu yerinden oynatma eylem planını içeren dahice fikrini yürürlüğe koymasıyla hayata tuşlarını yummuş; ne yaparsak yapalım response vermez olmuştu. bunun üzerine söğütözü'nde bulunan vatan bilgisayar bayiine giden bendeniz karşıma çıkan ilk kişiye "en ucuz klavyeyi nerde bulabilirim abey?" diye sordum ve alt kata yönlendirildim. sonrasında alt katta duran hafif topluca beyefendiye "benim fazla vaktimi almayın. en ucuz klavye hangisiyse verin gideyim" dememle 15 liralık a4tech klavyelere yönlendirilmem bir oldu.




işte bu resimdeki klavyelerden bahsediyorum. son derece ufak tefek ve fonksiyonel... fakat gel gelelim bu klavyelerin hayvan gibi de bir fiyatı varmış! tam 15 lira!!! oradaki topluca elemana "oğlum manyak mısın? o parayla ankarada 25 simit, 15 poğaça, 10 tane de milföy alınır" demek istedim ama bu saydıklarımın hiçbirinde usb bağlantısı olmadığından retoriğim yeteresiz kalacaktı, bu yüzden söylemedim. bunun yerine "daha ucuzu yok mu?" diye sorunca "var ama F klavye" cevabını aldım.

şimdi hızlı düşünen bir zihin burada bir erkekliğe bok sürdürmeme durumu olduğunu çakıyor... sonuçta klavyenin layout'u istendiği gibi deniştirilebildiğinden orada ya bilgisayarı sadece facebook için kullanan çakma sarışın kızlarımız gibi "aa şey piki biz kû olanını alalım" diyeceksin, ya da yıllarını bilgisayara vakfetmiş bir insana yaraşan buram buram ketum bir mağrurluk kokan ve kutsal kitaplarda satır aşırı aşağılanan türden bir kibirle, "ulan bilmiyor musun klavyeye q layout yüklersen q klavye gibi çalışır. bu saatten sonra bakarak mı yazacaz allallaaaa" diyerek 34 liralık, tuşları alttan ışıklandırmalı klavyeye bakıp iç geçirerek ercan taner'in "hagiiee bir kaleye baktıaa bir baraja baktıaa" şeklindeki aforizmasında belirtmek istediği kas-analitik düşünce kombinasyonuyla bir paraya, bir klavyeye bakıp "ulan f klavyeyi alırsam geriye kalacak parayla" diye başlayıp zibilyon tane ihtimalle sona eren cümleleri ışık hızıyla akıldan geçirdikten ve charles bukowski'nin16-bit intel 8088 başlıklı şiirini, son derece de entellektüel bir canlı olaraktan bu grotesk transistör canavarlarının alayının yaşamın devinimi içinde bile sabit kalmayı başarabilecek kadar sığ birer techizat olduğunu fark ederek akıldan geçirdikten sonra f klavyeyi almaya karar verdim. tabii "peki daktilo var mı?" diye espri yapmayı da ihmal etmedim. ona var dese "peki kalem?" diye soracaktım...

yani sonunda f klavyeyi aldım ve klavyenin adının fukaralıktan f olduğu sonucuna vardım. v for vendetta gibi f for fukara diye film çekilebilir mi, çekilirse de gişe başarısı ne kadar olur bilemesem de konuyla ilgili bildiğim tek şey bilen ve fukara kişi için f'ydi q'ydu pek fark etmediğidir.

ayrıca yalan söylüyorum lan o kadar fakir değilim :F birkaç güne kadar kindle alacam yarım milyara keh keh keh

Hiç yorum yok: