sade tasarımıyla gözü en az yoran, boktan içeriğiyle beyni hiç yormayan blog ödülü - 2009

13 Aralık 2008 Cumartesi

biz nasıl bir milletiz? 2

anlamıyorum neden milletçe kendimize has bu kadar belirgin özelliklerimiz var? çok sevdiğimiz bir şey varsa o da fbi, cia, mossad gibi kurumlar hakkında atıp tutmak, onların çok güçlü olduğunu irdeleyip durmaktır. şöyle ki, 6 yaşındaki çocuktan 35-40 yaşındaki amcalara kadar herkes bu konuda ne kadar bilgili olduğunu ve olan biten her şeyin ne kadar farkında olduğunu son derece umursamaz ve soğukkanlı bir şekilde ortaya koyar. mesela birisi fbi hakkında bir şey söyledi diyelim. bu konuda atıp tutmanın sınırı yoktur bizde. fbi ajanlarının şu dakika kapıyı kırıp sen sims oynarken kollarını arkanda kelepçelemesinden tutun da bir koç yiğit, bir siteyi çökertti diye yine fbi'ın türkiye'ye internet erişim yasağı koymasına kadar değişik ölçülerde sallamak gibi bir zevkimiz olduğu aşikâr. burada sorgulamak istediğim fbi'ın bunları yapıp yapmayacağı değil, insanımızın neden bu konuda her şeyin farkında olduğunu kanıtlama gereği duyduğudur. örnek olarak şöyle bir yorumu paylaşmak istiyorum



burada büyük ihtimalle "misafir" bahsettiği amacın kendi de farkında değil çünkü gereksiz bilgiyi uzun uzadıya anlatırken asıl amaç dediği şeyi çok iyi bildiği izlenimini vermekle yetinmiş. burada bu amacı bilmek ya da bilmemek de önemli değil aslında. bu tavrı gösteren tek kişi de değil... hepimizin tanıdığı tonla insanın bu şekilde eğilimleri vardır. her ne kadar kimse böyle şeyler anlatan kişilere sesini çıkarmasa da bu durumun farkına varanlar ikiye ayrılır: farkına vardığının farkına varanlar ve farkına vardığının farkına varmayanlar. bu ikisinin ise iki ortak notktası vardır: birincisi tabii ki böyle bir ezik kompleksinin farkına varmak, ikincisi ise böyle atıp tutan arkadaşların hevesini kırmamak.
bu, diğer ülkelerin gizli servislerinin yapabileceklerini anlatmaktan zevk alan insanların kendi ülkelerinin istihbarat teşkilatları veya askeri örgütlenmelerinin yaptıklarını anlatmaktan da zevk alması durumu bambaşka bir yörüngeye sokan bir noktadır. yani aslında bu arkadaşlar için dış ülkelerin veya kendi ülkelerinin güç efsaneleri arasında fark yok. bu yüzden onlar için önemli olanın bunlar hakkında bilgi sahibiymiş gibi davranmak olduğu anlaşılabilir. fakat değil.
burada karşı tarafa asıl çaktırılmak istenen güce yakınlıktır. kişi karşı tarafa bu konularda aslında daha çok şey bildiğinin mesajını vererek güce ne kadar yakın olduğunu, kendisinin güçlüler dünyasından olduğunu belirtmeye çalışır. erkek kültü de diyebiliriz bu duruma. dikkat ettiğimizde bunları son derece umursamaz bir şekilde anlatan kişilerin kesinlikle güce tapan, kendisini sürekli ezen güçlere itaatte kusur etmeyen kişiler olduklarını görebiliriz. bunlar aynı zamanda fiziksel olarak da sürekli güçlü görünmeye çalışan kişilerdir çünkü derinden bir korku hissederler.
tabii bir güçten bahsedebilmek için bir nesneden de bahsedebilmek gerekir. çünkü güç ancak yöneltileceği bir nesne olursa var olur. işte bu yüzden belirli güç mitlerinin versiyonlarını yaratarak her fırsatta birilerini "korkutma" ihtiyacı hisseder bu kişiler. aslında bu durum da bizi yine sadomazoşist tarafımıza götürür. yani birisi giderek sapıttığımızı söylerse gerçekten haklıdır.

Hiç yorum yok: