sade tasarımıyla gözü en az yoran, boktan içeriğiyle beyni hiç yormayan blog ödülü - 2009

29 Ağustos 2010 Pazar

türklerde olasılık çıkmazı

ya bak sinirlenmeyeyim diyorum ama yok... sevgili bilöğ kardeşlerim, hepimiz aşağı yukarı belli bir zihinsel düzeyin üstünde insanlar sayılırız. yani meydanlara gidip siyasetçileri alkışlıyor veya yuhalamıyorsak, hiçbir şeyin değişmeyeceğini bildiğimiz halde sadece cop yemek için eylemlere katılmıyorsak, facebookta her gün yeni bilgi grubunun resimlerini profilimizde paylaşmıyorsak gerçekten iyi durumdayız demektir. içinizden biri, bu söz için zaten fazlasıyla zeki olduğuna inandığım bir kişi, bana şu sözü açıklayabilir mi?

"hani olmaz ya, tut ki oldu..."

oğlum nerde gördün lan böyle bir saçmalığı, böyle bir sapkınlığı? bakın size bunun me'alini söyleyeyim: mister turist demek istiyor: "ben o denli bir insanım ki hem obsesif kompulsif bozukluğum var, hem de oldukça aptalım. yani kusura bakma, seni şaşırttığımı biliyorum ama ben içinde bulunduğum durumu analiz etme yetisinden o kadar uzağım ki, mesela geçen gün evin altına nükleer saldırılara dayanıklı bir sığınak yaptırmayı düşündüm. hani olmaz ya... tut ki oldu, napacaksın?

yav bak güzel kardeşim eğer bu satırları okuyorsan (ki okumadığından da eminim) bırak şu saçma lafı. ne demek lan hani olmaz ya, tut ki oldu? şu ömr-ü hayatında poğaça almak için pastaneye girip raflarda plütonyum olduğunu görüp de radyasyona dayanıklı kıyafet giyme gerekliliğiyle karşılaştın mı? veya anteni düzeltmek için çatıya çıktığında "ulan ne olur ne olur ne olmaz şu zıpkın silahımı yanıma alayım da köpek balığı falan çıkar allah muhafaza" dediğin oldu mu?


hani olmaz ya... yine de giyeyim radyoaktif elbiselerimi


olmaz olmaz bir de olacağı tutar, tedbiri elden bırakmayalım

zaten oraya da yazdım, bu sözün bir varyasyonu da "olmaz olmaz ama bir de olacağı tutar"dır. bundan daha çok stres, takıntı, rahatsızlık kokan bir söz duydunuz mu? tutmaz tavşan kardeş, kesinlikle tutmaz. mesela bir arabada sağ vites yoktur ve buna ya oluverirse demek... neyse susuyorum artık

bu saçma ötesi muhabbetin ekseriyetle kadınlar tarafından yapılıyor olması da anlamadığım bir başka nokta. "1 bende vardı, 3 de sonradan geldi; etti mi sana 4?" veya "apartmanda birbirimizin yüzüne bakıyoruz" gibi mantık sınırlarını zorlayan 2 cümleden sonra bu üçüncüsü türk kadınına karşı zaten az bir şey kalan inancımı hepten yerle bir etti diyebilirim. ciddi anlamda hemen silkinip toparlanması gerekiyor bu cümleleri sarf eden insanların. çünkü biliyorum bu cümleleri böyle aşırı kibar görünmek uğruna ortaya çıkaran birkaç sapkın canavar var. bunlardan dalga dalga yayılan bir akım haline geliyor bu tür şeyler.

ayrıca bu sözle karşılaştığım yer bir devlet dairesiydi. zaten bir networkten aldığınız sikindirik belgeyi yazıcıdan çıkarmak için 10 milyon para alıyorsunuz bari böyle saçma sapan laflar etmeyin de güzel güzel evimize siktir olup gidelim değil mi?

Hiç yorum yok: