ulan manyak mısınız? diye sormak istiyorum. böyle bir seti insan neden derler, neden satar? gerçi en başta bunu sorgulamak lazım. çatır çatır satıp milyarları götürüyorsunuz işte pezevenkler! üstelik bunu allah yazdı demiyor musunuz? kuran ayetlerinden, hadislerden falan çıkarım yapıp sonra bunları vcd haline getirip paraları götürmüyor musunuz? fikri veren tanrı, hayran kitlesini oluşturan peygamber, kaymağı yiyen sen... bu mudur o büyük ahlak anlayışınız? ne bir boka yeni bir yorum getirmişliğiniz var, ne bambaşka bir şey ortaya atmışlığınız var. bizim zaten bildiğimiz şeyleri "üstün animasyon teknikleriyle" görselleştirmişsiniz. dağlar hareket ediyor, güneş batıdan doğuyor, gökdelenler pörtlüyor, 1200 yaşına kadar yaşayıp bizi bilgisayar karşısında her gördüğünde küfür eden yaşlılara saygı gösterilmiyor, komşuluk ilişkileri kalmıyor, kızlar götünü başını açıyor falan... bunların üstün animasyon teknikleriyle hazırlanması sonucu bize giren çıkan ne merak ediyorum. v gibi binaların temellerine bombalar yerleştirip büyük gökdelenleri aşağı mı indireceğiz? kızlarımız bir anda gaza gelip tesettüre mi bürünecek? dağları çelik halatlarla direklere mi bağlayacağız? yaşlılarımızı sırtımıza alıp ekvatorun çevresinde 7-8 tur atıp kim en iyi tur zamanına ulaştı diye mi hesaplayacağız?
hadi hepimizin bildiklerini veya bir şekilde aşina olduklarını bize sattılar parayı kaldırdılar diyelim... asıl önemli noktaya geliyoruz. böyle bir sete ihtiyaç duymak nasıl bir psikoloji gerektirir? insan neden üstünde güçlü bir otoritenin olduğunu hissedip onun korkusuyla titremek ister? tabii bunu dışarda söyleseniz hemen önünüze bir koç yiğit atlayıp suratınıza kezzap attıktan sonra "allah olmasaydı havasını soluduğun bu dünya olur muydu bre gafil?" şeklinde bir retorikle sizi sorgulamaya başlar. havadaki oksijeni, bitkileri, hayvanları falan o yaratmış. tamam yaratmış olabilir de yani oksijen olmasa milyon yıla dayanan bir zamandır insan var olur muydu? yani insanı var ettiyse ön koşul olarak bazı şeyleri de yaratmış olması gerekmez mi zaten? bu noktada evrim teorisinden falan hiç bahsetmiyorum bile insan zınk diye dünyaya indirildi varsayıyorum. gerçi asıl konu bu da değil... asıl konu insanların genelindeki sadomazoşist anlayış. bu durumu kendi anne-babanızda veya akrabalarınızda bile gözlemleyebilirsiniz. çoğu insanı hayata bağlayan şey ezmesi gerekenleri ezip, eteğini öpmesi gerekenlerin eteğini öpmesi aslında. mesela bizim zorumuz ne ki bayrağımız için canımızı veririz türünden laflar ediyoruz? kendimizi yok ederek faydalı olduğumuzu sanmak neden? aslında devletten bizi kısıtladığı için, bizi otoritesiyle yok edip üstüne bir de paralarımızı topladığı için nefret etmemiz gerekmez mi? askerliği bizi tamamen yok edip halka arz ettiği için reddetmemiz gerekmez mi? her türkün asker doğması neden? veya daha geniş bir şekilde, neden türk olmaktan gurur duyuyoruz? bütünün parçası haline gelmekten zevk almak, yok olmak neden?
öyleyse, bu bağlamda düşündüğümüzde "laik" diye bir kelime de kendi kendisini yok ediyor. din ve devlet birbirinden ayrılamaz çünkü ikisi de aynı şekilde işliyor. ikisinin de hitap ettiği kitle aynı aslında. 2 çocuğumu şehit verdim 2 tanesi de sırada bekliyor diyenle allah öyle uygun gördü
bina çöktü kızımız öldü, şehit oldu şikayetçi değiliz diyen arasında hiçbir fark yok. ikisi de en tepedeki sapkınlara hizmet ediyor. yani sapkın derken gerçek sapkın. kendisini çıplak bir şekilde sandalyeye bağlatıp saatlerce kırbaçlatan ve sonra birinin ağzına dışkısını bırakan biriyle aynı duyguları taşıyan gerçek bir sapkın... bunların devletin en üst noktalarına gelmesini sağlayan da zaten böyle duygulara sahip olmaları. buradaki durumun daha da net anlaşılması için pier pasolini'nin
salo or the 120 days of sodom filminin seyredilmesi tavsiye edilir.
ayrıca konuyla ilgili olarak, theodor adorno'nun türkçeye de çevrilen "
minima moralia" kitabının başlarındaki denemeler bu yok oluşun seri üretime uygunluğunun ve kapitalizme nasıl hizmet ettiğinin anlaşılması açısından önemli. yani durumun bir de bu boyutu var. bizim bu "düzen" içindeki biri olmamız işadamlarının da
işine yarıyor. daha az sermayeyle daha büyük kârlar elde edebiliyorlar bu durum sayesinde.
aslında blog yazmak, ve hatta klavye kullanmak bile bu bütünün parçası olma mantığının bir uzantısı sayılabilir ama bunu boşverelim en azından daha masumdur. demek istediğim, "kıyamet alametleri vcd seti" diye bir cismin olması toplumun çoğunluğunun ne kadar sadomazoşist olduğunun göstergesidir. vatan, millet, din kutsaldır onlar için canımızı veririz. onlar bizi becerdikçe de sesimizi çıkarmaz, sevinç ve gurur gözyaşları dökeriz. belki bir kıyamet alameti varsa o da kıyamet alametleri vcd setinin ortaya çıkmasıdır.