sade tasarımıyla gözü en az yoran, boktan içeriğiyle beyni hiç yormayan blog ödülü - 2009

8 Aralık 2016 Perşembe

dolar bozdurma hareketinin donlastik bir analizi


yanılıyor olabilirim ama son zamanlarda ülkenin (en azından benim bildiğim kısmının) yaşadığı en büyük akıl tutulmasına tanıklık ettik. insanlar büyük oyunu bozmak için ellerindeki doları türk lirasına çeviriyor, bazı tipler ise doları tedavülden kaldırırken yeni bir para birimi ortaya çıkarıyordu: dolar bozdurma belgesi.

seferberlik sonrası dolar

anladığım kadarıyla bu yeni para birimi de türk lirasından daha değerli. dün kızılay'da bayat ev yemekleriyle tanınan "öğrenci dostu" bir lokantanın 200 dolar bozdurma belgesi (buna $BB diyelim) karşılığında 5 çeşit ev yemeği verdiğini gördüm mesela. normalde 5 çeşit ev yemeği 10 lira desek, 1$BB = 5 kuruş diyebiliriz. şimdilik fiyatlar her yerde tutarlılık göstermiyor olabilir ama o da zamanla oturacaktır.

işin akıl tutulması kısmı ise doları türk lirasına çevirmenin bir fedakarlık, kahramanlık gibi gösterilmesi. benim mi kafam basmıyor, yoksa büyük resmi göremediğim için olayı çözemiyor muyum bilmiyorum ama dolar ülke tarihinin en yüksek seviyesindeyken eldeki doları türk lirasına çevirmek zaten yapılabilecek en mantıklı şey değil mi? herhangi bir t zamanında dolar almış olsanız, 3.55'ten bozdurduğunuzda kâr etmeniz kaçınılmaz. sanırım ilk kez bir konuda ülkemle gurur duyuyorum. düşünün, swarm algoritmasıyla yönetilen bir millet, salt ideolojik ve duygusal reflekslerle (burada ağız kapalı mırıldanılan dombıra varmış gibi farz edin) realpolitikle tanımlanabilecek bir harekete imza atıyor. bu eşyanın tabiatına aykırı bir şey ama başardık mı? başardık. koyduk mu? koyduk.

koca bir halk 1 hafta içinde dolardan para kazanmayı ve bir yandan da kahraman olmayı öğrendi. şahsen ben bile dolar 3.50'ye kadar gerilediğinde cumhurbaşkanımı dinleyip 3 dolar bozdurdum. doları aldığımda 3.20'ydi. büyük resmi görmüş, neredeyse 1 lira kâr etmiştim. artık büyük oynuyordum. o 1 lirayla didi aldım. cüzdanımdaki döviz makbuzu, kasiyer rümeysa'nın ilgisini çekti. "demek siz de büyük resmi gördünüz" dedi davetkar bakışlarıyla. "yoksa siz de mi" demeye kalmadan dudaklarıma yapıştı. kirli oyunu bozmuştuk.

büyük resim (üstüne tıklayınca daha da büyüyor)

bunların yanında kafamı kurcalayan başka şeyler de var. mesela cumhurbaşkanımız 200.000 dolar bozdurmuş. bu tabii ki çok büyük bir fedakarlık. reis doları sen-ben gibi 3 hafta önce almamıştır sanıyorum. en iyimser tahminle geçen yıl almış ve 3.45'ten bozdurmuş olsa 120.000 lira kâr ediyor. bıraksa 150'ye kadar yolu vardı ama büyük oyunu bozmak için elinden geleni yaptı. helal olsun. ben cumhurbaşkanı olsam ve 200.000 dolarım olsa, doların yükselmesi için ülkeyi savaşa sokardım. g20'ye gidip, "burda trump diye bi orospu çocuğu varmış. kim lan bu trump?" diye sorardım. adam yine fedakar çıktı. yalnız anlamadığım bir şey var (gerçi yazının başından beri bir şeyleri anlamadığımı söylüyorum. galiba toplamda hiçbir şey anlamadım): cumhurbaşkanı 200 bin dolarla tam olarak ne yapıyor olabilir? kardeş sen türkiye cumhuriyetinin cumhurbaşkanısın ve yönettiğin ülkenin bir para birimi var. bu mercedes ceo'sunun "garajda 2 tane de bmw tutuyorum. iyi kaçıyor şerefsiz" demesi gibi bir şey değil mi? hadi 3-5 dolar olsa neyse, düğünlerde saçmak için tutuyor falan diyelim ama 200 bin dolar abi bu! ülkenin cumhurbaşkanı tam olarak hangi ihtiyacını karşılamak için dolar almış olabilir? sarayın depozitosu olabilir mi diye düşündüm, ki o da olabilir. kavaklıdere'de otururken yenimahalle'de kooperatife giren bir kişi dolar üzerinden depozito alabilir, neden olmasın?

mevzu hakkında sıkıntılı bulduğum diğer bir husus da şu: bir insanın (doğrudan yabancı bir para birimi karşılığında satış yapmıyorsa) yabancı bir para birimi almasının nedeni ne olabilir? yerel para biriminin, söz konusu para birimi karşısında değer kaybetmesi olabilir, değil mi? mesela bir amerikalı durduk yere türk lirası alır mı? almaz. türk lirasını bırak, avrupa'ya gitmeyecekse pound, euro falan da almaz. aynı durum almanlar, ingilizler için falan da geçerlidir. ancak bir rus dolar alabilir. neden? çünkü ruble dolar karşısında değer kaybediyordur ve adam alım gücünü muhafaza etmek istiyor olabilir. peki cumhurbaşkanımız 200.000 doları neden almış olabilir? tl'nin değer kaybını fırsata çevirmek için mi? sanmıyorum. koskoca cumhurbaşkanı kendi ülkesinin para biriminin değer kaybından avantaj sağlamak istemez, değil mi? bence istemez. piyasadan dolar çekerek doları daha da yükseltmek için mi? bu da pek mantıklı değil ve sadece 200 bin dolarla pek işe yarayacağını sanmıyorum. o zaman neden? neden? neden? bu soruya tatmin edici bir cevap alabilirsem oyumu akp'ye verebilirim. bekir bozdağ elinde dekont sallarken şu konuyu merak edip sormayan cehapeli vekillere de muhalefet danışmanlığı hizmeti verebilirim. hemi de saati 50 dölâra.

zamanında bir forex reklamında dolar alması için fezaya gönderildiğini gördüğüm bilal erdoğan

konuyu toparlayacak olursak, bu seferberlik sayesinde büyük oyunu bozarken para kazanmayı öğrendik. ben 1 lira kazandım. çevremde 10-15 lira kazanan olmuş. bu arada blogu kimsenin okumamasının bir avantajı da şu olabilir: yukarıda yazdıklarımı bir gazetede yazsanız, gazete ertesi gün kapanır. ben buraya yazınca muhtemelen kimse okumayacak bile.

2 yorum:

ege dedi ki...

ben çok güldüm şahsen! ekonomi bakanlığının şu kadar vizyonu olsa o doları kucaklarda hoplatırız.

Hüseyin Tır dedi ki...

bende o vizyon var gibi görünüyor ama hoplatamıyorum :/